Bilim tarihinde iz bırakan bir olaydan bahsedelim bugün kısaca. Hikayemizin kahramanı, hikayesi film ve kitaba da konu olan çok genç yaşta aramızdan ayrılan Henrietta Lacks..
1.

Henrietta Lacks ve Ölümsüz Hücreler HeLa
Henrietta Lacks, yoksul bir ailede dünyaya gelmiş yoksul bir kadındı. Yaşamı olağan bir şekilde ilerliyordu. Evlenmiş ve çocukları olmuştu. Ancak, ne yazık ki bir hastalık sonucu olsa da, tıp tarihine adını kazıyacak bir insan olarak tamamlayacaktı dünyadaki süresini..
2.

Henrietta Lacks’in adını ölümsüzleştiren olay, beşinci çocuğunu dünyaya getirmesinden sonra gerçekleşti. Doğumdan sonra sağlığı bir türlü düzelemeyen Henrietta’nın vücudunda anormal bir sürecin yaşanıyor olmasının ardında, insanlığın geleceğini değiştirecek bir hücrenin vücudunda olması yatıyordu.
1951’de Henrietta Lacks vajinal kanama şikayetiyle dönemin fakir Afro-Amerikanlarını tedavi eden bir iki hastaneden olan Johns Hopkins Hastanesine gitti.
3.

Ünlü Jinekolog Dr. Howard Jones, muayene ile birlikte Henrietta’nın rahim ağzında büyük, kötü huylu bir tümör keşfetti. Tıbbi kayıtlar Lacks’in, rahim ağzı kanseri olduğuna işaret ediyordu ve bunun için radyum tedavisi görmeye başladı.
Biyopsi sırasında alınan kanser hücrelerinin bir örneği Dr. George Gey’in yakındaki doku laboratuvarına gönderildi. Uzman bir kanser ve virüs araştırmacısı olan Dr. Gey, uzun yıllardır rahim ağzı kanseri ile gelen tüm hastalardan hücre topluyordu.
Ancak onun topladığı örnekler, laboratuvarında hızla ölüyordu. Sürpriz ise işte tam bu noktada gerçekleşti.
Doktorun Henrietta Lacks’in hücrelerinde gördüğü inanılmaz olay, o ana dek gördüğü diğer hücreler eni sonu ölürken, Lacks’in hücrelerinin her 20 ila 24 saatte bir ikiye katlanıyor olmasıydı.
Bugün, adının ve soyadının ilk iki harfinden “HeLa” olarak adlandırılan bu inanılmaz hücreler, insanlığa sayısız fayda sağladığı için bu adı aldığı kadar biraz da günah çıkartmak amacıyla HeLa olarak, yani Henrietta Lacks’in ad ve soyadından kodlanarak, tarihe kaydedildi.
İşin Tartışmalı Kısmı
Günah çıkartma kısmı ise, Henrietta Lacks’in hücrelerinin, onun rızası ve haberi olmadan -yani etik dışı bir şekilde- vücudundan alınmış olmasından kaynaklanıyordu.
Diğer yandan bu hücreler sayesinde, insanlar üzerinde deney yapmadan; toksinlerin, ilaçların, hormonların ve virüslerin kanser hücrelerinin büyümesi üzerindeki etkilerini incelemek mümkün oldu.
Radyasyon ve zehirlerin etkilerini test etmek, insan genomunu incelemek, virüslerin nasıl çalıştığı hakkında daha fazla bilgi edinmek için de kullanılan bu hücreler, aynı zamanda çocuk felci aşısının geliştirilmesinde de çok önemli bir rol oynadılar.
Yani Henrietta Lacks, 4 Ekim 1951’de 31 yaşında vefat etmesine rağmen, hücreleri dünyayı etkilemeye (ve aslında yaşamaya) devam ediyor.
Bilim tarihine HeLa Hücreleri (Hela Cells) olarak geçen bu inanılmaz durumu çok rahatlıkla anlayabileceğimiz kısa bir video da var..
Kaynak: 1