Artık uyanmanın vakti gelmedi mi? 1000 yıldır uyuyorsun! Kalk dışarı bak. Ama dışarıda göreceğin manzara artık hatırladığın gibi değil. Ağaçlar, yaban hayatı, temiz hava, tatlı su. Her şey değişmiş. Yükselen sıcaklıklar, yükselen deniz seviyeleri, azalan hava kalitesi, şiddetli hava koşulları, çok daha fazla hayvan neslinin tükenmesi, daha fazla hastalık. Bunlar, Dünyayı kirletmeye devam edersek karşılaşabileceğimiz sonuçlardan sadece birkaçı. Maalesef harekete geçme zamanımız hızla tükeniyor. Öyleyse, gezegenimizi hızlı bir şekilde kurtarmak istiyorsak ne yapabiliriz? Garip bir şekilde, yapılacak en iyi şey ‘arkanıza yaslanıp dünyanın yanmasını izlemek’ değil. Mesela dünya, yaptığımız tüm zararlardan kendini onarırken, herkes 1000 yıl boyunca hiçbir şey yapmadan uyuyabilir. Bu şekilde Dünya’nın daha iyi durumda olacağını hemen hemen garanti edebiliriz. Ama uyanacağınızı garanti edebilir miyiz? İşte burası biraz tartışmalı.
1.
Amerika Birleşik Devletleri’nde neredeyse 300 kriyojenik olarak dondurulmuş kişi, Rusya’da ise 50 kişi var. Ama hiçbiri henüz uykudan uyanmadı. Umudumuz yakın gelecekte insanları soğuk uykularından uyandıracak teknolojiye sahip olabilmemiz. Kriyoniğin arkasındaki fikir, insanların çok düşük sıcaklıklarda korunabilmesi ve daha sonra sağlıklarına kavuşturulabilmesidir. Kryonik desteği, insan embriyoları dahil birçok hücrenin başarıyla dondurularak yeniden canlandırılabilmesi gerçeğine dayanıyor. Mevcut kriyoprezervasyon teknikleri beynin ince yapısını bile koruyabilir. Ancak, henüz bir beyni çözüp tekrar çalışmasını sağlayamıyoruz. Ama her şeye rağmen süreci mükemmelleştirdiğimizi ve dünyamızın 8 milyarlık nüfusunu kriyojenik olarak korumayı mümkün kıldığımızı varsayalım.
Peki herkesi nereye koyacağız? Buna getirilecek en pratik çözüm, dünyadaki büyük tesislerde dondurulmuş uyku odaları inşa etmek olabilir. Bu, ortaya çıkabilecek herhangi bir teknik zorluğa hemen müdahale etmeyi kolaylaştırırken, aynı zamanda insanları altyapımızın kaçınılmaz çürümesinden korur. Ancak bu, insan yapımı her yapının parçalanması ve yok olması anlamına gelmiyor. Çünkü herkes uyumayacak. Her şeyin yolunda gitmesini sağlamak için bazı gönüllülere ihtiyacımız var. Avustralyalı genetikçi Ian Franklin ve Amerikalı biyolog Michael Soulé, yeterli genetik çeşitliliğe sahip istikrarlı bir popülasyonu sürdürmek için en az 500 kişiye ihtiyacımız olduğunu öne sürüyor. Ancak dünya nüfusunun çoğu kriyo uykudayken, gezegen üzerindeki etkimizde ciddi değişiklikler olacak.
Mesela küresel ısınma biz uyuduktan sonraki 40 yıl daha devam edecek. Ayrıca birkaç on yıl içinde evlerimiz yıkılacak. Ve 100 yıl içinde ahşap yapılar yok olacak ve çelik yapılar paslanmaya başlayacak. Şehirler bitkiler, ağaçlar ve sarmaşıklarla dolmaya başlayacak. Bunların dışında yaşanacak su baskınları nedeniyle metro tünellerinde yeni nehirler oluşacak. Birkaç yüzyıl sonra, birçok bitki ve hayvan türü biz evrimleşmeden ve gezegeni ele geçirmeden önceki halleri olan orijinal seviyelerine geri dönecekler. 500 yıldan sonra ise ormanlar son 10.000 yıldaki en sağlıklı hallerine ulaşacaklar.
2.
1000 yıl sonraki gelecekte nihayet uyandığımızda ise dışarıdaki dünyayı tanımayacağız. Gezegen gür ve yemyeşil olacak. Ama evlerimiz ve şehirlerimizin çoğu gitmiş olacak. Herkes uyandığında barınmak için ilk iş olarak muhtemelen ev inşa etmeye başlayacak. Ama her şey eskisi gibi olmayacak. Önceden de söylediğimiz gibi Dünya nüfusunun soğuk uykuya dalmasının ana nedeni gezegenimizi onarmaktı. Bu yüzden ikinci şansımızı boşa harcamamak için yeni yaşam tarzımızda büyük olasılıkla katı yasalar ve politikalar olacak.
Bunların yanı sıra dünyadaki karbondioksit seviyesinin normale dönmesi 1000 yıldan fazla zaman alırken, radyoaktif malzeme ve uzun ömürlü organik kimyasallar çok daha uzun süre ortalıkta kalabilir. Örneğin, mikro plastiklerin ayrışmalarına yardımcı olacak bir yol bulamazsak, bundan yüz milyonlarca yıl sonra bile hala var olacaklar. İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve gezegenimize verdiğimiz zararı telafi etmenin kolay bir yolu uyumak gibi görünse de muhtemelen yakın zamanda bunu yapacak teknolojiye sahip olmayacağız. Peki ama iklim değişikliğini durdurmak için bu teknolojiyi gerçekten beklemeyi göze alabilir miyiz? İklim değişikliğinin sonuçları şimdiden dünya çapında büyük sorunlara neden oluyor.
Kaynak: 1