Herhangi bir hayvanın vücudunda açılan veya var olan bir kanaldan içeri sokulan tüplere ‘kanül’ denir. Genellikle bu tüpler aracılığıyla ya bazı sıvılar ve besin maddeleri vücuda verilir ya da çalışılması gereken, bilgi edinilmesi gereken bir bölgeden veri toplanır.
Günümüzde kanüllü inek oldukça seyrektir ve büyük oranda, yalnızca akademik araştırma amacıyla kullanılmaktadır…
İsviçre’de bir araştırma şirketi ineklerin midelerindeki besinleri nasıl ve ne kadar sindirdiklerini gözleyebilmek için ineklerin midelerine sırtlarından kanül (bir tür pencere) açtı.
Merkezi İsviçre’de bulunan Agroscope adlı araştırma şirketi, ineklere verilen farklı türlerde yulafların hayvanlardaki sindirim sürecini izlemek ve böylece verimliliği artırmak istiyordu.
Uygulama kapsamında ineklerin yan tarafına ve midesine büyük birer delik açılarak araya bir kanal yerleştirildi.
Kullanılmadığı zamanlarda plastik kapakla ağzı kapatılan pencereyi açan araştırmacı buradan doğrudan midenin içini görüyor ve istediği zaman mideye elini sokup sindirilmekte olan besinden örnek alabiliyor.
Kullanılmadığı zamanlarda plastik kapakla ağzı kapatılan pencereyi açan araştırmacı buradan doğrudan midenin içini görüyor ve istediği zaman mideye elini sokup sindirilmekte olan besinden örnek alabiliyor.
Uygulamayı 14 inekte gerçekleştiren şirket hayvanların herhangi bir zarar görmediğini savunurken, hayvan hakları savunucuları uygulamayı sert dille eleştirdi.
Biraz garip ve rahatsız edici bir yöntem olduğunu kabul ediyoruz. Fakat ineklerin bu süreçte herhangi bir acı çekmediğini söyleyebiliriz. Çünkü bu delik lokal anestezi kullanılarak, özel olarak hazırlanan bir ortamda, steril koşullarda açılmaktadır.
Ameliyat yaklaşık 1 saat sürmektedir ve sonrasında inek ağrı kesiciler kullanarak iyileşme sürecini atlatmaktadır.
Darr Ziraat Merkezi’nden Doç. Dr. Melissa Hudson’ın anlattığına göre bu yöntem ilk olarak bir inekte değil, bir insanda uygulanmıştır: Amerikan İç Savaşı sırasında bir mermi, bir askerin midesini delmiştir ve ne kadar uğraşıldıysa da yara olması gerektiği gibi kapanmamıştır. Bunun üzerine radikal bir karar alınarak hastanın midesine kalıcı bir kanül takılmıştır.
Daha sonradan bu kişi, bir doktor tarafından gözetim altında tutulmuş ve insan sindirim sisteminin nasıl çalıştığı araştırılmıştır. Ayrıca bu delik ineğin midesinin dışarıdan mikrop kapmasına da neden olmamaktadır.
Çünkü inek rumeninde yer alan bakteri ve mantarlar, halihazırda bu ortamı işgal etmiş haldedir. Dolayısıyla dışarıdan gelen hiçbir organizma, bu ortamda mücadele etmeyi başaramaz ve elenir.
Bu araştırmalardan bazılarının süt üretimini arttırmayla ilgili olduğu doğrudur. Ancak bu konudaki çarpıtmalara dikkat etmek gerekir: tüm ineklerin rumenine kanül takılarak onların doğrudan beslenmesini sağlamak gibi bir amaç yoktur.
Sadece birkaç inekte bu delik açılır ve çeşitli besinlerin ne gibi sindirimsel süreçlerden geçtiği analiz edilir. Bu sayede, en uygun besin kombinasyonu araştırılır. Amaç, süt kalitesini arttırmaktır.
Eski yöntemlerden daha iyi bir besin kombinasyonu keşfedildiğinde, diğer inekler de bu şekilde beslenmeye başlanır.
Dolayısıyla hepsinin karnını delme gibi bir yöntem bulunmamaktadır. Eski yöntemlerden daha iyi bir besin kombinasyonu keşfedildiğinde, diğer inekler de bu şekilde beslenmeye başlanır.
Dolayısıyla hepsinin karnını delme gibi bir yöntem bulunmamaktadır.
Veterinerler, sağlıklı bir ineğin karnına açtıkları kanülden rumen sıvısı alarak, hasta ineklere verirler. Bu sayede yavaş yavaş hasta ineğin rumen sıvısı normale döndürülür. Bu işlem bir miktar kan transferine benzetilebilir.
Kaynak: Haberler.com