Sadu veya Sadhu, kendini dünya nimetlerinden çekmiş ve yoga yapan kişilerdir. Sadular, hayatın ilk üç Hindu amacının peşinden koşmaktan vazgeçmişler. Bunlar: Kama (Eğlence), Artha (Pratik amaçlar) ve Dharma (Görev).

Sadular, kendilerini sadece, meditasyon yoluyla moksha’ya yani özgürlüğe erişmeye ve tanrıyı düşünmeye adanmışlar. Sadular sıklıkla vazgeçişi sembolize eden ”Okre” renk kıyafetleri tercih ederler. Kadın olanlarına ise Sadvi deniliyor. Theravada Budizm’e göre, bu terim kadim Pali dilinde, söylenen bir şeye katılmak amacıyla ya da Buddha’nın bir konuşması zikredildikten sonra kullanılmaktadır. “Çok güzel söylediniz, çok yerinde bir söz, katılıyoruz” manasında iki üç kere “Sadu! Sadu! Sadu!” diye tekrar edilir. Sadular tüm maddi ve cinsel bağlarını bırakarak Hindistan’ın dört bir yanındaki inlerde, ormanlarda ve tapınaklarda yaşarlar. Hindistan’da yaklaşık 4-5 milyon sadu yaşamaktadır.

Karma yasası: Karma etkisinin ortadan yok olması için, kendilerine acı çektirmek amacıyla, zor pozisyonlar alarak o şekilde senelerce dururlar. Toplumu koruduklarına inanıldığından halkın çoğu onlara yiyecek getirmekte ve destek olmaktadır. Sadular asla sadaka kabul etmezler ancak kendisine sadu görüntüsü vermiş pek çok dilenci bu imajla para kazanmaktadır.
Başkent Katmandu’da yer alan Paşupatinat Mabetişu günler de Hindu bayramı Şivaratri nedeniyle çok sayıda ziyaretçi çekiyor. Hayatın tüm nimetlerinden elini, eteğini çekmiş milyonlarca Sadu da Katmandu’daki mabede akın ediyor. Ormanlarda, mağaralarda ya da mabet tesislerinde kalan saduların bayramda esrar içmesi adetten. Hindu inancına göre Şivaratri bayramında anılan tanrı Şiva, esrar sarıp içmekten hoşlanan bir varlıktır.

Nepal’li yetkililer, saduların kendi başlarına inançları gereği esrar içmesine karışmadıklarını ancak mabette esrar alışverişinin yasaklandığını söylüyor.