Dünya Türkmenleri içinde belki de en bilinmeyen Türkmen grubu Çin Türkmenleri yani “Salar” Türkmenleridir. Salarlar, Uygurlarla komşu yaşayan bir Türk boyudur. Çin’nin işgali altındaki Doğu Türkistanda yaşarlar.
1.
(Kansu Eyaletinde,Huanhe Irmağı yakınlarında ) Salar Türkçesi Uygurca`ya yakın bir lehçedir. Nüfusun yaklaşık üçte biri Türkmence’ye yakın bir Türk dili olan Salarca’yı, bir kısmı ise Tibet dilini ve hemen hemen hepsi devlet dili olan Çince’yi konuşur.
2.
Çin’deki Salar (Salur) Oğuz Türklerinin geçim kaynakları sınırlı olup kadın-erkek farketmeksizin milis olarak askerlik yaparlar.
Kâşgarlı Mahmud, Divân-ı Lügati’t-Türk’te; “…. beşincisi: “صاَلغُر Salgur”lardır. Salarlar, Oğuzların Salgur boyundandır. Yuan Hanedanı zamanında 14. ve 15. yüzyılda Semerkand ve Turfan’dan göç etmiş Oğuzlar’ın Tibetliler, Han ulusu ve Huiler ile karışarak günümüze kadar geldikleri düşünülmektedir.
1781’de Salarlar Qing Hanedanı’na karşı isyan etmiş ve Salar nüfusun yüzde 40’ı katledilmiştir.
3.
Salarlar Çin’in 56 etnik grubundan bir tanesi. Genellikle Sarı nehir(黄河/Huanghe) çevresinde yerleşmiş olan Salarların geçim kaynağı nehrin çevresinde yaşıyor olmanın bir getirisi olarak tarım ve hayvancılıktır.
Salarlar İslâm dinine çok sadıktırlar ve her köyde bir camileri bulunur. 1750 yılında Salarların büyük çoğunluğu İslâm dinini benimsemiştir. 1980’li yıllarda 80’den fazla camileri vardı. Tibetlilerle çok yakın ve beraber yaşadıkları halde Budizm dinine çok şiddetli karşı gelmişler ve baskılara rağmen budist olmamışlardır.
4.
Nakşibendi tarikatının iki önemli kolundan biri olan Aktağlık (Afakiyye) Qinghai ve Gansu’da yaşayan Salarlar ve Huiler’in çok önemli katkıları olmuştur. 2000 yılı nüfus sayımında 104.503 Salar kaydedilmiştir. Nüfusun çoğunluğu Çinghay eyaletinde Şunhua Salar Özerk İlçesi ve Hualung Hui Özerk İlçesi, Gansu eyaletinde Jishishan Bao’an Dongxiang ve Salar Özerk İlçesi, Şincan Uygur Özerk Bölgesinde ve İli Kazak Özerk İli gibi bölgelerde yaşamaktadır.
5.
Qinghai özellikle yoğunlaştıkları bölgedir. Salar Türklerinin 14. Yüzyılda Qinghai’ya geliş hikâyeleri bir efsaneye dönüşmüş ve dilden dile yeni nesillere aktarılır hale gelmiştir. Efsaneye göre bize Salar kültürünü anlatan arkadaşımız, Salarların Türkmenistan’dan göç etme nedenini İslamiyet’i yaymak olarak anlattı. Ellerinde bir Kur’an bulunduran bu göç taifesinin duracakları yer, bindikleri devenin duracağı yer olarak belirlenmişti.
6.
Qinghai’da konakladıkları sıra bir gece yarısı develerini kaybettiler. Develerini ararken taşlaştıklarını gördüler ve Qinghai’da durmaya karar verdiler ve yanlarında getirdikleri altınlarla bir mescit inşa ettikten sonra buraya yerleştiler. Ellerinde bulundurdukları o eski Kur’an şu anda o ilk yaptıkları mescitte bulunuyor. Mescit güzel bir şekilde inşa edilmiş, büyütülmüş ve cami halini almış durumda.
7.
Salar Türkçesi, yazıya dökülmemesi nedeniyle sözlü bir dil halinde nesilden nesle aktarılmış. Zaten sayıca daha fazla olan Çinli Müslümanlarla(Huiler) yakın ilişki içinde bulunmuşlar ve kültürler birbirine çok karışmış. Kendilerine Sincan’ da akrabaları olup onlarla iletişim halinde olup olmadıklarını sorduğumuzda bayramlarda görüştüklerini söylüyorlar. Ancak Uygur Türkçesinin yazıya geçirilmesine rağmen Salar Türkçesinin yazıya geçirilememesi Sincan’da yaşayan Salarların da daha çok Uygur lehçesini konuşmasına neden olmuş.
8.
Kendilerine yoğun ve homojen bir şekilde yaşadıkları Qinghai bölgesindeki sosyal hayatlarına dair sorular sorduk. Bölgede yaklaşık 30 bin nüfusa sahip olan Salarlar hakkında arkadaşımız geleneksel kıyafetlerinin daha çok Kazaklar ve İç Moğolistan bölgesindeki insanların kıyafetlerine benzediğini belirtti. Zaten kendilerini Türk ailesinin bir mensubu olarak Çince Tujue/Türk şeklinde tanıtıyorlar. Çin’deki diğer Müslüman Huiler gibi onlarda da kadınların başörtüsü ve erkeklerin takke takması, dini ritüelden ziyade kimliği ve aidiyeti belirten bir gelenek haline gelmiş. Modern zaman giyim tarzlarıyla Salarlar, Huilerle çok benzerlik göstermekte. Qinghai’da bulunan, bizde ihtiyarlar heyeti şeklinde adlandırılabilecek meclisin üst düzey bir üyesi merkezi hükümet iradesiyle Salarlar arasından atanıyor.