Soyları Tükenmekte Olan Awa Kabilesinin Doğayla Olan İnanılmaz Bütünlüğü! Onlar ormanda yaşayan, doğaya yakın sıradan bir kabile değil. Awa-Guaja kabilesi insanları adeta doğanın bir parçası…
1. Awa-Guaja diğer kabileler arasında nesli tükenme tehtidi en yüksek kabile.

Brezilya’nın Maranhao eyaletinde yaşayan Awa kabilesi, nehirde kaplumbağalarla birlikte yıkanıyor.
2. Kabile yalnızca 350 kişiden oluşuyor.

Bu insanlar yeryüzünden silinmeye o kadar yakınlar ki, modern dünyadan uzakta ve güvende kalmaya çalışıyorlar. Çok az insan Awa kabilesiyle tanışma şansı yakalıyor. Fotoğrafçı Charlie Hamilton James, bu fevkalade kabile ile zaman geçirme, hatta onları eğlendirme fırsatı bulmuş.
3. Ve 100’e yakınının dış dünya ile bağlantısı neredeyse yok

1835’te Maranhaolu kabileler Avrupalı hükümdarlara karşı ayaklanmış. Beş yıl süren bu isyanlar boyunca 100.000’e yakın yerli öldürülmüş. Awalar, soykırımdan kaçmak amacıyla göçebe bir hayat tarzını seçmek zorunda kalmışlar. Bu yeni yaşam tarzıyla birlikte, nasıl tarım yapılacağını veya ateş yakılacağını unutmuşlar.
4. Awa kabilesi vahşi hayatla öyle uyum içerisinde ki, kadınlar hayvanları emziriyorlar.

Pugliese: “Bebeklerini emzirdikleri gibi sincap ve maymunları da emziriyorlar.” diyor. “Bu bizim köklerimizden ne kadar uzaklaştığımızı gösteriyor. Doğaya öyle yakınlar ki. Hatta ‘yakınlar’ değil de şöyle demeliyim: onlar doğanın bir parçası.
5. Kabile kadınlarının sütüyle beslenen hayvanlar asla yenmiyor, hiçbirinin kılına bile zarar verilmiyor.

6. Awaların çoğu çiçek, kızamık ve grip gibi dışarıdan getirilen hastalıklar yüzünden hayatlarını kaybetmiş. Hayatta kalanlar ise şeker kamışı tarlalarında çalıştırılmak üzere köleleştirilmiş.

7. Küçük bir çocuk ailesinin evcilleştirdiği hayvan ile. Bu hayvanlar vahşi doğaya geri bırakıldıklarında bile kabilenin bir üyesi sayılıyorlar.

Vahşi doğaya geri dönen bu hayvanlara, kabilenin bir parçası olduklarını ifade eden ‘hanima’ ismi veriliyor.
8. Primatlar, kabile için önemli bir besin kaynağı olsa da, emzirdikleri bir hayvanı asla yemiyorlar.

9. Sert kabuklu bir böcek türü olan armadilloyu yemek için hazırlayan bir kadın.

Evet kulağa hiç hoş gelmiyor olabilir ama Awa kabilesi armadilloları avlamak için yay ve ok kullanırlar.
10. Çoğu Awa ailesinin birkaç evcil hayvanı olduğu için kabilenin çocukları hayvanlarla iç içe büyüyorlar.

11. Sömürgecilerin kabileyi yok olmanın eşiğine getirmesinden sonra pek az insan Awalarla temasa geçmiş.

Dünyalarına girmeye çalışan bu yabancı hakkında Awaların ne düşündüğü başlangıçta belirsizmiş, ancak daha sonra gülecekleri bir şey bulmuşlar: “Yetişkin bir erkeğin bekar olmasını anlayamıyorlar. Bana tavsiyeler vermeye çalışıyorlar. Nereden geldiğimi bilmiyorlar. ‘Dünya’ diye bir kavramları yok. Onlara nereden geldiğimi ya da yaşam tarzımı açıklayamıyorum. Onlara göre, ailesi olmayan bir adam olmak akıl almaz bir durum.”
12. Aile kavramı kabile için çok önemli.

Aile, Awalar için çok önemli bir kavram ve bu yalnızca insanları kapsamıyor. Evcil hayvanlarını da ailenin fertleri olarak kabul ediyorlar.
13. Evcil hayvanları kabileye, sert kabuklu yemişleri kırmak ve meyve toplamak konusunda yardımcı oluyorlar.

Yaban domuzu, sincap, muhabbet kuşu ve aguti olarak bilinen büyük kemirgenleri evcilleştiriyorlar; ancak en sevdikleri hayvanlar maymunlar.
14. Doğayla bu kadar uyum içinde olmalarına rağmen, Amazon ormanlarını kasıp kavuran yangınlarla mücadele etmek zorunda kalıyorlar.

Bu yangınların, araziyi tarla haline getirmek isteyen çiftlik sahipleri tarafından çıkarıldığı düşünülüyor.
Kaynak: 1